Karma eğitimin pedagojisi
Yiğit, Karma eğitimin, erkek ve kızların her türlü eğitim çalışmasını birlikte yürütmeleri için uygun öğrenme ortamlarının oluşturulduğu, pedagojik açıdan çok yönlü özellikler içeren bir uygulama olduğunu söyledi.
HABER MERKEZİ
Uzman Çocuk Gelişimci & Aile Danışmanı Yonca Yiğit, “Karma eğitim sisteminde, çocuklar arasında cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kalkması ile birlikte, toplumların gelişim düzeyinin arttığını ve cinsiyetler arası akran öğrenmesinin en üst düzeye eriştiğini öncelikle belirtmek gerekiyor” dedi.
Uzman Çocuk Gelişimci & Aile Danışmanı Yonca Yiğit, “Öyle ki cinsiyet ayrımı yapılmadan çocuklara çocuk olduğu için eşit bir şekilde yaklaşmak sağlıklı ve bilinçli bir eğitim ortamının oluşmasına da anlamlı bir katkı sağlıyor” dedi.
“ Karma eğitim ile kız ve erkek öğrencilerde oluşabilecek özgüven problemleri ortadan kaldırılıyor” diyen Yiğit, “Çocuklar arasında sosyal gelişimlerine yönelik etkili iletişim kurma becerilerini, bilgi aktarımında daha iyi ve daha kolay bir rol içerisine girmelerini sağlıyor” diye konuştu.
“ÇOCUKLARIN DOĞUŞTAN EDİNDİKLERİ CİNSİYET KİMLİKLERİNE KARŞI SAYGI GELİŞTİRMELERİNİ KARMA EĞİTİM MODELİ SAĞLIYOR”
Uzman Çocuk Gelişimci & Aile Danışmanı Yonca Yiğit, “Karma eğitim modeline geçmeyen ülkelerin eğitim seviyelerinden tutun, sağlık, bilim ve sanayi – teknoloji alanlarına bakıldığında gelişmiş ülkelerin çok gerisinde kaldığını söylemek mümkündür. Bu nedenle karma eğitim modelini uygulayan ülkelerin ekonomik ve toplumsal gelişimlerinin incelenmesi yapıldığında ülkede kısa süre içerisinde pozitif toplumsal dönüşümün içerisine girerler. Cinsiyet ayrımı yapılmaksızın birbirlerinden aldığı farklı bakış açılarından gelen bilişsel gelişim örüntülerinin gücünü birleştirerek çalışmalarına yansıtmaları kaliteli bir olgunun ortaya çıkmasına neden oluyor. Omuz omuza gelişen güç birlikleri gelişmiş toplumların en önemli özelliğidir. Karma eğitim cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının en iyi yollarından biri olmasının ötesinde cinsiyetlerin ötekileştirilmesinin önüne de geçmektedir. Özellikle akran zorbalığı konusunda ötekileştirmenin yokluğu, zorbalığın minimum seviyelerde kalmasına katkı sağladığını ifade etmek gerekir. Karma eğitim çocuklar arasındaki farklılıkları anlayabilme kapasitelerini geliştirir. Özellikle ergenlik döneminin başlangıcında dönemin gelişimsel özelliği olarak var olan kimlik karmaşası konusunun da sağlıklı bir şekilde atlatılmasına yardımcı olur. Ancak normal şartlarda normal gelişim gösteren çocukların anormal gelişim gösteren çocuklara karşı bile farklılığını kabul etmekde zorlandığını biliyoruz. Çocukların ayrı alanlarda eğitim gördüğünü var sayarsak kız ve erkek olgusu arasındaki farklılıkları da algılamalarını ciddi düzeyde düşeceğini söylemek için çocuk uzmanı olmaya gerek yoktur. Ayrıca tek tip eğitim alınan yerlerde içekapanık, aşırı dürtüsel ve tepkisel, kontrol problemi yaşayan çocukların olduğunu söylemek de gerekiyor. Tek cinsiyetli eğitimde en fazla zarar gören konu iletişim ve sosyal gelişim konuları olduğu için iletişimsel anlaşmazlık konularını doğuracağını söylemek elzem. Tek cinsiyetli koşullarda bireylerin karşı cinsiyeti eğitim öğretimin dışında farklı alanlarda gördüklerinde kabul etme psikolojilerinde ciddi anlamda bir zorlanma ve daha sonrası da kabullenmemeye bağlı daha kırılgan olmaya eğilimli cinsiyette kısıtlanma yaşanması kaçınılmazdır” şeklinde konuştu.
“KARMA EĞİTİM YOKSA GÜÇ DENGESİ BOZULUR”
Karma eğitiminin olmaması durumunda güç dengesinin bozulacağına dikkat çeken Yiğit, “Aslında toplumu yöneten kız çocuklarının yetişme biçimidir. Çünkü tüm kız çocukları bir gün bir erkek çocuğunun annesi olabilme özeliğine sahiptir. Bu nedenle toplumda ayrıştırılmadan, öteki haline getirilmeden eşit bir şekilde her yerde yer almaları önemli! Ayrıca karma okulların cinsiyetçi tavırların önüne geçme konusundaki şiddet olgularını frenleyen bir sistem olduğunu belirtmek pedagojik açıdan da mümkündür. Çünkü tek tip cinsiyete sahip olunan yerde cinsiyet faşistliği ortaya çıkacağı için karma eğitimin bu faşistliği durduran bir özelliğe de sahip olduğunu aktarmak toplum açısından faydalı olacaktır. Çünkü ötekileşmeden kaynaklı çocuklar arasında mesnetsiz fikirlerin ortaya çıkacağını, cinsiyete karşı saygının azalacağını bundan dolayı da sevgi dilinin yok olacağını da toplumla paylaşmanın vicdani sorumluluğumuzun altında olduğunu görüyorum. Eğitim ve sağlık sektöründe çalışan tüm uzmanlar, profesyoneller ve öğretmenler için çocuklar kız veya erkek olarak ayrılmaz,bizler için çocukların ismi çocuktur. Çocukların okullaşma oranlarındaki düşüşün cinsiyetlerinden dolayı değil yoksulluktan ve eğitimsizlikten dolayı ortaya çıkan bir durum olduğunu da aktarmak gerekiyor. Karma eğitimin olmadığı yerde toplumların ne duygusal ne iletişimsel ne sosyal ne de cinsel gelişimlerinde sağlıklı bir seyir görmek mümkün değildir. Bir toplumun ileriye gitmesini istiyorsak ötekileştirmenin yok edilmesine destek sağlanmalıdır. İşimiz cinsiyetlerin arasına duvar örmek değil bilimi geliştirmeye, etkin öğrenme sağlamaya yönelik olmalıdır” dedi.