Yıldız Koleji’nde muhteşem Cumhuriyet etkinliği

Yıldız Koleji’nde muhteşem Cumhuriyet etkinliği

Mersin Yıldız Koleji öğrencileri, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını coşku ile kutladı.

GÜNAYDIN MERSİN

Küçük öğrencilerin sergilediği ve birbirinden güzel olan 29 Ekim Cumhuriyet etkinliklerinde, öğrenciler kadar velilerde eşlik etti.

Yıldız Koleji’nin kurucu Müdürü Cem Barut’ta, günün anlamı ve önemi ile ilgili yaptığı konuşmada, öğrencilere Cumhuriyet’e sahip çıkmalarını istedi.

Yıldız Koleji öğrencileri, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında şiirler okudu, dans ederek ve Cumhuriyet’in kuruluşunu canlandırarak, büyük beğeni topladı.

Yıldız Koleji’nin kurucu Müdürü Cem Barut, öğrencilerin sergilediği etkinlikten dolayı büyük bir gurur yaşadıklarını söyledi.

Barut, “Bugün Cumhuriyetimizin 100. Kuruluş Yıldönümü Bugün bir başka ülkede Cumhuriyeti anlatmış olsaydım, sadece bir yönetim biçiminden bahsedecektim.  Halkın belirli sürelerde seçtiği milletvekilleriyle kendilerini yönetmesi diye.  Ama bizim için Cumhuriyet, bir yönetim biçiminden çok daha fazlası. Çünkü ülkesi dört bir taraftan işgal edilmiş bir ulusun, dünyaya meydan okumasıdır Cumhuriyet. Cumhuriyet, mezarın olacağını bilerek ellerinle siper kazmaktır.  25 kiloluk mermiyi saatlerce sırtında taşıyan Türk kadınıdır Cumhuriyet, Cumhuriyet, imkansıza inanmaktır.

Cumhuriyet kadına değer vermektir. Ey Kahraman Türk kadını sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın sözüdür Cumhuriyet. Cumhuriyet İnebolu’dan, Kastamonu’ya 9 aylık bebeği ile mermi taşırken, 21 yaşında donarak şehit olan, Şerife bacının çocuğu için kurduğu hayalleridir. Anne,  babalarınızın birlikte oy kullanmaya gidebilmesidir Cumhuriyet.

 Cumhuriyet, kız çocuklarının hayal kurması,sınıfta parmak kaldıran kız öğrencidir.  Cumhuriyet, sanatı bir milletin hayat damarı olarak görebilmesidir. Resim, heykel müzesidir. Güzel Sanatlar Fakültesidir.  İstanbul’da şehir, Ankara’da Devlet Tiyatrosudur Cumhuriyet. Cumhuriyet üretmektir. Borç içinde kurulmuş yeni bir devletin; Nazilli’de basma, Uşak’ta şeker, Beykoz Paşabahçe’de Şişecam, Kayseri’de açtığı uçak fabrikasıdır Cumhuriyet. Cumhuriyet, cahillikle savaşı, düşmanla savaş kadar önemli görmektir.  Henüz 25 günlük öğretmenken adını ilk kez duyduğum köyde, evinde şehit edilen 21 yaşındaki Neşe Ayten öğretmendir Cumhuriyet. Cumhuriyet, Trablusgard’ta, Kafkaslarda, Çanakkale’de, Balkanlarda, Afyon Kocatepe’de ve İzmir’in dağlarında Mustafa Kemal’dir. Cumhuriyet Ata’mın açtığı aydınlık yoldur, fazilettir. Cumhuriyet erdemdir, onurdur, gurudur.  Cumhuriyet, bu topraklarda onlara borçlu olmaktır ve bunun sorumluluğunu her seferinde sırtında taşıyıp ‘vatanını en çok seven görevini en iyi yapan’ bilinciyle hareket etmektir Cumhuriyet . Cumhuriyet eşitliktir. Cumhuriyet fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür demektir. Cumhuriyet bizim için bir yönetim şeklinden çok daha fazlası ve 29 Ekim tatil değildir.  Atamın dediği gibi, en büyük bayramdır Cumhuriyet.

Bu vesileyle, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve bize bu kutsal bayrağın altında özgürce nefes alma hakkı tanıyıp, bu uğurda nefeslerini veren tüm kahramanlarımızı saygıyla, rahmetle ve minnetle anıyorum. Ruhları şad olsun. Yaşasın Cumhuriyet,

Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti” diye konuştu.

“ATATÜRK VE SİLAH ARKADAŞLARINI MİNNET VE ŞÜKRANLARIMIZLA ANIYORUZ”

Yıldız Koleji Sosyal Bilgiler öğretmeni  Aslıhan Hançer’de, “Tarihi her daim şekillendiren bir milletin bireyi olarak bize bu günleri bırakan büyük lider Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına, kurtuluş mücadelesinde yer almış herkese minnet ve şükranlarımızı sunarken, onları saygı ile selamlıyorum. Cumhuriyet, demokrasiye geçişin ilk adımı olarak ilan edilirken Mustafa Kemal Atatürk, gençlik yıllarından beri bunu hedeflemiş, Kurtuluş Savaşı kazanıldığında da bu hedefini gerçekleştirmiştir. Atatürk cumhuriyetin ilanını nutukta şu şekilde anlatır: 28 Ekim akşamı Çankaya köşkünde yakın arkadaşlarına verdiği akşam yemeğinde, seçim çalışmaları, seçim dedikoduları, seçilenler seçilemeyenler konuşulup dururken… Atatürk, eline bıçağını alarak hafifçe tabağına vurur ve şu tarihi sözü söyler: “Efendiler, yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz! Ertesi gün mecliste bütün hazırlıklar tamamlanarak anayasaya  “Türkiye Devleti’nin hükümet şekli Cumhuriyet’tir. Maddesini koydurarak cumhuriyet ilan edilmiştir. Türk Milleti’nin geleceği olan çocuklarımız, cumhuriyetin bizlere verdiği hürriyet, insan hakları, eğitim hakkı, birey olma hakkı gibi haklarımızı kullanarak, bilimin ışığında güzel ülkemiz Türkiye’mizi en gelişmiş milletlerin içine sokmak için elimizden geleni yapalım. Şunu unutmayalım: Biz ki her zaman dünyada mazlum insanların yanında olmuş dünyaya örnek olmuş büyük Türk Milletiyiz. Biz ki, verdiğimiz kurtuluş mücadelesi ile esir milletlere Asya’dan Afrika’ya kadar örnek olmuşuz. Biz ki, Atatürk gibi çağlar üstü bir lidere ve dünyada 100’ün üzerinde ülkede saygı ile anılan çağdaş bir lidere sahibiz. Öğretmen ve öğrencilerimiz ile hep birlikte bu bilinçte olup onun fikirlerini yaşatmak için çaba sarf edeceğiz. Sizleri onun en güzel sözü ile selamlıyorum “Ne Mutlu Türküm Diyene!” şeklinde konuştu.